DÜNYADAN

SPD’DE THİLO SARRAZIN KRİZİ

Alman Merkez Bankası’nın eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin’in geçen yıl Eylül ayında piyasaya çıkan ‘Almanya Kendini Yok Ediyor’ adlı kitabında Türklere ve Araplara ırkçı tezlerle hakaret ettiği gerekçesiyle tepki toplamış, üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti SPD’den ihracı istenmişti.

Sosyal Demokrat Parti, Türk ve Arap göçmenlerin Alman ekonomisine yük oluşturduğu ve Alman toplumuna uyum sağlamak istemediği yönündeki tezleri nedeniyle eleştirilere neden olan üyesi Thilo Sarrazin hakkında soruşturma başlattı. Ancak soruşturma sonucunda Sarrazin’in partiden ihraç edilmesine gerek olmadığına karar verildi. Bunun ardından Sosyal Demokratların aldığı bu karar parti içinde ve dışında tartışmalara yol açtı.
Partinin sol kanadı SPD Berlin örgütünün aldığı Sarrazin’in parti üyeliğinin devamı kararını çok sert açıklamalarla kınadığını bildirdi. SPD’nin gençlik örgütü JUSOS alınan kararı kabul edilemez olarak niteledi ve Sarrazin’in partiden atılmasını engellemekle suçladığı SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles’in istifasını istedi.

Parti içinden tepkilere ve Nahles’in istifası yönündeki çağrılara SPD tabanının kaleleri olarak bilinen Hessen ve Saarland eyaletlerinin genel başkanları da katıldı. SPD Genel Sekreteri Nahles, Sarrazin’in düşüncelerine açıklık getirdiğini ve partiden ihraç etmek için neden kalmadığını söylemiş, ayrıca SPD’nin düşünce özgürlüğüne önem veren bir parti olduğunu belirtmişti. Sarrazin’le ilgili kararı protesto için internet ortamında açılan mektubu ilk gününde 2000’in üzerinde SPD üyesi imzaladı. Seçim dönemlerinde Türk kökenlilerin oylarına göz kırpan SPD’nin Sarrazin konusunda aldığı karar SPD içinde ve başka partilerde aktif Türk kökenli siyasetçileri de ikiye böldü. 

Yeşiller Partisi, SPD’li Türk kökenli milletvekillerinin protesto için partiden ayrılması yönünde çağrı yaparken, Berlin milletvekili Ülker Ratzewill gibi SPD’li siyasetçilerin büyük bölümü partide kalmaktan yana olduğunu bildirdi. Yeşiller’den Federal Parlamento milletvekili Mehmet Kılıç ise, SPD’nin Sarrazin gibi bir kişiyi partide tutarak düşüncelerinin Sosyal Demokratlar arasında kabul gördüğünü öne sürdü, SPD’deki Türk kökenlilerin bu durumu değerlendirmeleri gerektiğini söyledi.

Göçmen Örgütleri Federal Çalışma Birliği Başkanı Mehmet Tanrıverdi 15 yıldır üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti’den istifa edeceğini açıkladı. Sarrazin’in SPD üyeliğinden atılmamasını büyük bir hayal kırıklığı olarak tanımlayan Tanrıverdi Giessen kentindeki Belediye Meclisi’ndeki üyeliğini ise bağımsız olarak sürdüreceğini açıkladı.

Sarrazin’in Panzehiri Kota Oldu

SPD Irkçı görüşleri nedeniyle eleştirilen Thilo Sarrazin’in partiden ihraç edilmemesiyle göçmenler üzerindeki hâyâl kırıklığını “göçmen kotasıyla” onarmaya çalışıyor.

Almanya’da ilk kez bir siyasi parti, göçmen kotası uygulamaya hazırlanıyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) federal düzeydeki üst kurullarında yüzde 15 oranında göçmen kökenli üyeye yer vermek istiyor.

SPD Kendini Yenilemedi

Berlin’in Moabit semti göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bir semt. Sosyal Demokrat Parti’nin Berlin’deki Kuzey Moabit Teşkilatı’nın Başkanı Thorsten Lütke partisinin son dönemde oy kaybetmesini şöyle açıklıyor:
“Bir tek Sosyal Demokrat Parti pek çok konuda kendini yenilemedi. Seçim sonuçları bunu acı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu sonuçları ancak nüfusunun yüzde 60’ı göçmen kökenli olan bu semtteki üyeleri harekete geçirerek değiştirebiliriz.”

İlçe teşkilatına üye 250 kişiden yaklaşık 50’si göçmen. 20 kişilik yönetici kadrosunda ise dört yabancı kökenli var. Sosyal Demokrat Parti Berlin’de yapılacak eyalet meclisi seçimleri için 39 yaşındaki İlkin Özışık’ı da aday gösterdi. Jeoloji eğitimi alan İlkin Özışık partisinin kendi bölgesinde son iki seçimleri kazandığına dikkat çekiyor. Ancak Sosyal Demokratların göçmenlerin katılımı konusunda yavaş ilerlediğini de sözlerine ekliyor:
“Bizler göçmen kökenli parti üyeleri olarak hayli azınlıktayız. Belediyedeki toplantılarda hep toplumun bir yansıması olmadığımız hissine kapılıyoruz. Bu yönde pek çaba da sarfedilmiyor.“

Taban Göçmen Kotasına Ne Diyor?

Sosyal Demokrat Parti’nin federal düzeydeki üst kurullarına yüzde 15 göçmen kotası getirmesi Moabit parti teşkilatında olumlu karşılandı. Çünkü siyasete ilgisi olan bazı göçmenler bir kez parti toplantısına katılıp bir daha da uğramıyor. Şimdi ise bu yeni uygulamanın göçmenlerin ilgisini arttırması bekleniyor.

Almanya’da Birlik 90 Yeşiller Partisi, Cem Özdemir ile Federal Meclis’te bir Türk kökenliye yer veren ilk parti olmuştu. Yeşiller daha sonra Özdemir’i parti eş başkanlığa getirerek yine bir ilke imza attı.
Son seçimlerde Yeşillerin oyunu artırması da Sosyal Demokratların izlediği politikayı sorgulamasına yol açtı.

Türk ve Arap kökenli göçmenlere yönelik tezleri nedeniyle eleştirilen Sosyal Demokrat Parti üyesi Thilo Sarrazin’in ihraç edilmemesi de göçmenleri hayat kırıklığına uğrattı. Şimdi parti bu açığı göçmen kotasıyla kapatmaya çalışıyor. Ancak Hırvat kökenli Sosyal Demokrat milletvekili Josip Juratovic’in kota konusunda kaygıları var.

“Bir göçmen kotası getirilmesi hep ikinci iyi çözüm. En iyi çözüm ise parti içinde ya da toplumda bir göçmenin kotayla değil, doğal olarak yönetici pozisyonuna getirilmesi olurdu.”

Sosyal Demokratların aksine Yeşiller ile Sol Parti kota uygulamasını gerekli görmüyor. İki parti de kota olmadan da kapılarının göçmenlere açık olduğunu vurguluyor.

Thilo Sarrazin (12 Şubat 1945)

Almanya Merkez Bankası (Deutsche Bundesbank) yönetim kurulu üyesi ve SPD partisi üyesi Alman bir siyasetçidir. Sarrazin, Merkez Bankası’ndaki görevinden önce Ocak 2002 ile Nisan 2009 arasında Berlin finans senatörlüğü yaptı.

“Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabında yer alan Almanya’nın göçmen politikalarını eleştiren ve Yahudiler’in Medikal Genetik yapısı ile ilgili bazı söylemleri, Almanya’da tartışma konusu oldu.

Sarrazin Kitabında Neler Söylüyor

“Almanya Kendini Yok Ediyor” adlı kitabının tanıtım toplantısında Sarrazin, Türk ve Arap göçmenlerin düşük eğitim ve zeka seviyeleri ve yüksek çocuk oranları ile toplumun ekonomik ve kültürel istikrarını tehlikeye soktuğunu ve Almanya’nın da İslamlaşma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu savundu. Kendisini ırkçı ve yabancı düşmanı olarak suçlayanları, kitabını anlamamakla itham eden Sarrazin, ırk ve halkları birbirinden ayıran genlerin var olduğu yönündeki tezinin bilimsel araştırma ve sonuçlara dayandığını ve doğru olduğunu tekrarladı. Sarrazin, ulusların kültürel özelliklerinin efsane olmadığını, nitekim Museviler’de olan ortak genin kendilerini başkalarından ayırdığını söylemişti.

İslam karşıtı bir parti kurmayı düşünmediğini, amacının uyum konusunda yapılan hatalarla ilgili toplumu uyarmak ve siyasetçileri uyandırmak olduğunu söyleyen Sarrazin’in özellikle muhafazakar görüşlü medya yorumcuları tarafından “sessiz çoğunluğun sesi” olarak tanımlanan kitabının 70 bin adet olan birinci baskısı ilk satış gününde tükendi.

Kamuoyunun büyük çoğunluğunun Sarrazin’in tezlerini desteklemesi ve yapılan soruşturmalarda halkın yeredeyse yüzde 90’ının ülkenin birinci sorununu Türk ve diğer Müslüman göçmenlerin topluma uyum göstermemesi olarak tanımlamaları, Federal Hükümet’i de bu konuda hareket etmeye zorluyor.

Gazi Üniversitesi Ekonometri mezunu. SHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı (1991-1995) ve CHP TBMM Milletvekili Danışmanlığı yaptı. SODEV'de Ankara Temsilciliği, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterlik görevlerini üstlendi. CHP Ankara İl Başkan Yardımcılığı (2011), CHP Çankaya İlçe Eğitim Sekreterliği (2011-2013) yaptı. Çankaya Belediye Meclis Üyesi (CHP 2014-2019) ve CHP Genel Merkez Kültür ve Sanat Platformu Üyesi. Bireşim (1995), Birlikte (2005) ve Politus (2010) dergilerini yayınladı.

0 comments on “SPD’DE THİLO SARRAZIN KRİZİ

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: